Yeni haftadan herkese merhaba! :) Güzelliklerle dolu, sağlıklı bir hafta dilerim.

Malum sonbahar ve kış ayları balığın en bol olduğu mevsim. Ekseriyetle haftada bir sofralarımızda balık oluyor. Gerçi kimi iki haftada bir seyrek yediği gibi, kimi de haftada bir kaç gün balık tüketiyor. Balık yeme sıklığı ne olursa olsun hepimizin ortak derdinin balık kokusu olduğu kesin.

devamını oku »

Balık bütün ailenin bir arada olduğu hafta sonlarına daha çok yakışır. Ben hafta başından size balık yemeyi ihmal etmemiz gerektiğini hatırlatayım ki ona göre hazırlıklı olun..:) Üzerindeki sosla başka bir boyuta ulaşan bu lezzetli somonun yanına bir de koca bir kase salata yaptınız mı ohh mis gibi!

devamını oku »

 Bu tarifi ilk önce Serkan Şefin Trt’de ki programında izlemiş ve “damla sakızının balıkta ne işi var, ne yaptın şefim yaa” demiştim kendi kendime:)) Aradan bir kaç zaman geçtikten sonra Serkan şefin okulunda gerçekleştirdiğimiz etkinlikte onun yönetiminde bu tarifi denedik ve sofraya oturup tadına baktığımızda tekraren bu tip tariflere ön yargılı olmamak gerektiğini anladım. Netice de bütün tatlar birbiriyle çok güzel bi uyum içindeydi ve damakta hoş bir lezzet bırakıyordu..

  devamını oku »

Az önce acaba ne yayınlasam diye düşünürken taslaktaki tariflerden vazgeçip fotoğraf klasörlerine bakmaya başladım; belki araya kaynayan bir tarif bulurum diyerek. Bir baktım ki biz balık mevsimini açalı çok olduğu halde hiç paylaşmamışım.

devamını oku »

Balıktan sonra helva yemek adettendir. Bir de fırınlanmış helva olursa lezzet patlaması olur benden söylemesi :) Taze çay ve taze ekmekle kaşık kaşık yemelik bu lezzetin tarifi şöyle:

devamını oku »

Geçtiğimiz hafta Ankara’da ki amcam ve yengem iki günlüğüne bize gelmişti. Biraz tezatlık teşkil etse de biz balığı çoğunlukla amcam gelince yiyoruz, çünkü bütün ailede bir arada oluyor. Bu sefer amcam somon almıştı ve yengem de “fırında yapalım ama portakallı olsun” deyince, ben yarısını tarifini vereceğim gibi yaptım, kalan yarısını da buradaki gibi kızardı..:)

devamını oku »

Sanırım annemin etkisinden dolayı, uzun zaman ton balığına “soğuk” olduğu için ben de soğuk kaldım.  Kızların geleceği gün önyargımı kırıp, konsept uğruna alım ton balığını ve sonuç olarak aramız ısındı :)

İster çay saatlerinde misafirlerinize ikram edin, isterseniz diyet yaparkan öğün olarak tüketin..

devamını oku »

Bu sene balık sezonu açıldığından beri,balık balık diye sayıklıyordum resmen. Hatta Deniz ve Aylin’i facebookdan takip edenler onların balık sofralarına iç geçirdiğimi görüyordur :)

Balık dediğin, kızartıldığı zaman sıcağınla bir sofrada yenecek,bitecek. Bizim evde de 4 kişi aynı anda her zaman sofrada olamıyor. Babam ve kardeşimin eve geliş saatleri farklı vs vs durumlar.

devamını oku »

Sonbahar geldiğine göre balık sezonunu açabiliriz artık. Henüz eve alıp yemek kısmet olmadıysa da taslakda bekleyen tariflerle başlayalım.
Etkinliklerimizin birinde Serkan şefimiz, malzemeleri önümüze koyup, içinizden geleni yapın demişti. Ben balığı seçmiştim ve farklı olsun, ne tavsiye ederseniz dediğimde bu sosu tavsiye etti. Balık ve sos gayet uyumlu oldu. Yanına da rengarenk biberleri soteledim. Hem pratik, hem çok leziz bu ikiliyi hepinize tavsiye ederim..

devamını oku »

Annem geçtiğimiz hafta 3 günlüğüne Ankara’ya amcamlara gitti. Giderken de, ben yokken antin kuntin istediğin ne varsa yaparsın dedi :) Lakin hem vakitsizlikten hem de pek değişik birşey yapma hevesinde olmadığım için antin kuntin birşey denemedim ta ki son akşama kadar.. Akşam üzeri yürüyüşe çıkmıştım ve balıkçının önünden geçerken canım çekti ve babamla bana kadar çinekop aldım. Balıkları kızartacağım zaman mısır ununun bitmiş olduğunu farkettim ve sadece unla kızartırım ne olcak dedim. O anda gözüme ananemin yaptığı mis gibi tarhana takıldı ve neden olmasın dedim?

devamını oku »

Balıkdan kokoreç mi olur demeyin. Çünkü öyle bir oluyor ki, parmaklarınızı yiyorsunuz. Biz kardeşimle çok beğendik bu tarifi, hepinize tavsiye ediyoruz.

devamını oku »

Bugün mutfakta yarım saat içinde harikalar yaratacağınız iki tarifim var. Mutfaktan bu kadar çabuk çıkmamızın sebebi elbette ki İglo.. Özellikle iki kişi hayat sürenler için çok ideal bu ürünler. 14 dakikada balığınız kılçıksız kokusuz tabağınızda oluyor. Biz kardeşimle çok sevdik. Tavsiye ediyoruz..

devamını oku »