Kış geldi ve artık mutfaklarımızda bakliyat yemekleri özellikle nohut ve kuru fasulye daha çok pişmeye başladı. Yazın nadiren yüz versek de kışın olmazsa olmazları kesinlikle!
Bizim mutfakta bu sefer sucuklu pişti, bence gayet güzel de oldu. :)
Bugün tam bir protein deposu enfes bir tarifim var sizlere. Biz ailece hem semiz otunu hem yeşil mercimeği çok seviyoruz. Geçen gün yeşil mercimek ocakta tıngır mıngır pişerken, salatadan kalan semiz otunu da ekleyeyim güzel olur dedim ve pek leziz oldu.
Bugün iftar veya yemek sofralarınızda hem salata hem zeytinyağlı yerine geçebilecek pratik bir tarifle geldim. Aynı zamanda daha sonra çay saatlerinizde de yapabileceğiniz çok amaçlı tariflerden. Mesela bizim analı kızlı günümüzde bu tip tarifler kapış kapış gidiyor. :))
İçindeki havuç baklanın o değişik koku ve tadını biraz ekarte ettiği için bu halini sevdik, tavsiye ederiz. Ayrıca ilhamı için Pastalin’e teşekkür ederim.
Son bir kaç gecedir blogu güncellemek için bilgisayarı açıyorum, fotoğrafları düzenleyip, iki de şarkı dinleyip tekrar kapatıyorum. :) Yine o aman kim uğraşacak şimdi tarif yazmakla rehaveti çöktü.. Hadi dedim bugün atayım üzerimdeki tozu, gerçi tarif yok ama bir tavsiye var.
“Annem değişik yemekleri çok ön yargılı bakan biri -pek çok Türk annesi gibi-, onun için klasik yemekler olsun tamamdır. Hele ramazanda yeni bir şey denemek aman aman Allah korusun! Sanki çok uçuk bir yemek yapmak istemişim gibi bu tarifi yapmak için günlerce dil dökmek zorunda kalmıştım. Sonunda ikna etmiş ve cicişlerimiz iftara bize geldiğinde yaptım ve kendisi de dahil herkes beğendi.”
Bugün çok pratik bir tarifim var. Eğer hazırda malzeme varsa iftardan hemen önce şipşak yapıp, sıcak pidenin yanına konduracağınız bir Orta Doğu mutfağı mezesi. Ortak malzemesi tahinden dolayı görünümü humusa benzese de değil, çünkü bakliyat değil sebze ezmesi. :)
Ben yaparken Nilay’dan aldığım ilham ile tahinin tadını kırsın diye çok az yoğurt ekledim. Bu malzemeler ile fotoğraftaki kadar çıkıyor, denemek için çok ideal. Beğenirseniz daha sonra malzemeleri ikiye/üçe katlayarak tekrar yapabilirsiniz.
Dün bahsettiğim gibi güzel bir ana yemek tarifi ile huzurlarınıza geldim bugün. Közlenmiş patlıcanlı köfte biraz el oyalayıcı gibi görünse de göz korkutacak bir durumu yok; hele patlıcanları bir gün önceden közlerseniz geri kalan her şey tık tık ilerliyor. :)
Yeni haftadan selamlar canım ve kadirşinas takipçi/leri/m . :) Lütfen oradaysan bir ses verir misin..?
Ramazan-ı Şerif’ten bir haftayı hızla geride bıraktık ve bu nasıl oldu anlamadık bile değil mi? Ağız tadı ve afiyetle bayrama ereriz inşallah.
Bu senenin ikinci enginarlı tarifini yemek olarak seçtim. İlki köz patlıcanlı enginar salatasıydı malum ve yapmadıysanız muhakkak tavsiye ederim. Ayrıca enginarlı dip sos 1 ve dip sos 2 tarifim ile bulgur pilavını da mutlaka ama mutlaka tavsiye ederim. Bu üç tarif enginar sevmeyen herkese enginar yedirecek o derece iddialıyım. Tarife geçmeden önce iftar için menü paylaşayım:
Dün öğleden sonra aklıma düştü, kalkıp domates çorbası yaptım ama pirinçli olsun dedim. :) Pek çoğumuzun ortak fikri olduğu üzere insan iftarda önden bir çorba arıyor. Pek güzel oldu, belki sizlere de fikir olur.
Ramazan yaklaşırken blog için içimde bir telaş yeşeriyor, bir kaç tarif yapıp çekeyim de yedekte dursun, aman da ana yemek tarifleri çoğalsın, güzel tatlılar deneyeyim gibi. İçimdeki telaş kadar olmasa da bir iki tarif atıyorum kenara ama sonra ilgili ilgisiz herkesin iftar hatta sahur menüsü paylaşıp, ortalığı yemek festivaline çevirdiklerini görünce bütün hevesim kaçıyor. Bu sebepledir ki kaç gündür blog güncellemek için bilgisayarı açıyorum ve bütün alakasız şeyleri yapıp kapatıyorum. :) Şuan şeytanın bacağını kırmış bulunmaktan dolayı mutluyum.
Nisanı bezelye ile kapatıp, mayısı bezelye ile açıyorum; çünkü mevsimi bitti bitecek. Ömrü çok kısa olan bu çıtır sebze bildiğimiz araka bezelye gibi aslında içli değil, yapraklı olarak tüketiliyor ve zamanı geçince yapraklar kartlaşıp, içindeki taneler büyüyor o zaman da hem lezzeti azalıyor hem de esprisi kalmıyor. :)
Yeni haftanın ilk günü ve Nisan ayının sondan ikinci gününden merhaba! :)
Sultani bezelye bu mevsimde bir ay kadar kısa bir süre tezgahlarda olan bezelye çeşidi, görünümü geniş fasulyeye benzer ve tanesi ya olmaz ya da çok minik olur.
Sultani bezelyeyi yıllardır pazarda ve bazı arkadaşların paylaşımlarında görürüm ama annem “ben sevmiyorum” dediği için bir türlü alıp pişirmeye sıra gelmiyordu. Bu sene bir ilk olarak sonunda girdi mutfağımıza. :) Aslında zeytinyağlı yaparım, biraz da ayırır yumurta yaparım diye düşünüyordum, kıymalı olsun havalar daha tam ısınmadı dedi valide sultan.
Son Yorumlar