“Bu enfes limonatayı bu yaz ise sevgili Pembeli Tatlar’da gördüm ve bir türlü aklımdan çıkmadı. Tezgahlardan çilekler kalkmaya başladığında vermişti tarifi, denemek kısmet olmayacak diye üzülüyordum.
Geçen hafta yengemle pazara çıktığımızda vişne alırken çilek de alınca akşam eve gelir gelmez tarifi biraz değiştirerek yaptım. Biz çok sevdik. Hâlâ yapmadıysanız ve kıyıda köşede çilek görürseniz mutlaka alın ve bu güzel lezzetten mahrum kalmayın. :)”
Bir ay aradan sonra hepinize sıcacık bir merhaba! :)
Koskoca Haziran ayı hadi yeni bir tarif yapayım da bloga ekleyeyim diye diye geçti gitti. Bir tane eski tarif koymuşum sayfaya çok şükür, o bile zor gelmişti :)) Havalar o kadar sıcak ki bilgisayarı açıyorum, fotoğrafları yükleyip kapatıyorum. Bugün buzz gibi bir soğuk çay yapınca ve instagram da çökünce oh dedim tam zamanı hemen tarifi yazmalıyım.
Yeni haftaya motivasyon artırıcı, lezzetli ve sıra dışı bir tarifle başlayalım. :) Geçen gün instagramda paylaşmış ve tarifi lezzetin asıl mekanında denemeden önce tarif vermeyeceğimi yazmıştım.
Evet evet başlıktan da anlaşıldığı üzere bal kabaklı baharatlı latteden bahsediyorum. Yılın bu zamanları Starbucks da dönemsel olarak satılan bir ürün. Gevur tabiri ile pupmpkin spice latte. Mevsimi olduğu için son zamanlarda takip ettiğim arkadaşlarda ve yabancı hesaplarda sıkça görmeye başlamış ve denemeliyim diye kafamın köşesine not ettiğim tariflerden biri olmuştu. Tarifi yapmıştım ama her ne kadar güvenim tam olsa da haksızlık olmaması bakımından bir de gittim yerinde tattım. Sonuç olarak kahveye vereceğiniz para ile baharatları alıp, evde doya doya yapın için diyorum. :) Hele şekersiz kahve içiyorsanız sakın gidip denemeyin, çünkü şekerli kahve içtiğim halde bana bile bir miktar şekerli geldi.
Hani bazı insanlar için derler ya “kavun mu canım bu koklayıp da bilelim”, insanları kavun gibi kucaklayıp koklayıp iyi kötü ayırt edemiyoruz ama bazen kavunları bile bu şekilde ayırt edemiyoruz o ne olacak? Tatsız kavunları aman ziyan olmasın diye evin annesi mi yesin, çöpe mi gitsin ne olsun? :)
Bilmiyorum siz de yapar mısınız ama genelde kavun tatsız tuzsuz çıkınca, dilimleyip tabağa aldıktan sonra üzerine toz şeker serpip yerdik. Şekerin çok da matah bir şey olmadığını artık bilmeyen kalmadığına göre ve zaten hali hazırda reçellerden, kek, dondurma vs den şeker tükettiğimize göre bunu artık yapmamaya karar verdim. Yine sıfır şeker yaşamıyoruz ama ne kadar kesersek o kadar kâr.
Aşırı nemli ve sıcak havalarda bıkmadan yaptığım iki şey var, biri çeşit çeşit buz gibi içecekler. Bunlardan biri de bugünün içeceği olan kavun suyu. Ben kavunu çok severim, neredeyse yarım kavunu tek seferde yiyecek kadar çok hem de. :) Dün gece kestiğimiz kavun çok tatsız tutsuz çıktı ama kesmiş bulunduğumuz yarısını yedik. Diğer yarısını ise bugün biraz şekerle tatlandırıp misafirlerimizle birlikte afiyetle içtik. Sizin de kestiğiniz kavun tatsız çıkarsa, işte enfes bir alternatif..:)
Havalar ısınmaya başladığı an bizim evde soğuk ve dondurmalı içecek sezonu açılır. En çok sevdiğimiz çilekli limonata ve çilekli milkshake olsa da bütün meyvelerle güzel karışımlar hazırlarım. Diğer meyvelere nazaran tezgahlarda daha az kalan kiraz sezonu geçmeden deneyin mutlaka..
Şimdi mis kokulu Isparta gülünün tam zamanı. Etrafınızdaki bağ,bahçelerde kocaman açılmış pembe gülleri sıkça görebilirsiniz. Bir de toplama imkanınız varsa gül şerbeti ve gül reçeli yapmalısınız.
Bize bu güzel gülleri Emriye teyze bahçesinden toplayıp getirdi. Hazır Ramazan ayındayız diye reçel yerine şerbet yaptık, iftarlarda serin serin güzel oluyor.
Gül şerbeti yapmak pek kolay, aşama aşama anlatacağım. Tarif için Mihriban’a çok teşekkür ederim. ♥
Şüphesiz biz çaycı bir milletiz ama kahve de bizden sorulur. :) Son yıllarda Çengelköy Çikolata Kahve’nin popülaritesinin artması ile neredeyse her köşe başında benzer konseptte kahveciler açılmaya başladı. Bir kaç tanesinin özelliği de kahvenin yanına karadut şerbeti ikram etmeleri. Ben de pek çoğundan daha iyi kahve yapıyorsam neden şerbetimi de kendim yapmayayım dedim ve bu güzel şerbeti yaptım.
Sizler de evde misafirlerinize güzel kahve ikramı yanına karadut şerbeti ilave edebilirsiniz artık..:)
Yazın buzdolabından çeşit çeşit ev yapımı meyve suları, limonatalar, kompostolar eksik olmaz. Şeftaliyi genelde komposto olarak tüketiyorduk, bu sefer meyve suyu yaptık. İlk içtiğim zaman, “hazır meyve suyu olarak içtiğimiz şey neydi acaba?” demek oldu.
Siz de şeftalinin en bol zamanlarından geçtiğimiz bu dönem, mutlaka yapın, için içirin.. :)
Havaların iyice ısındığı, nemin bunaltmaya başladığı bu günlerde en çok ihtiyaç duyduğum şey su ve buzz gibi içecekler. Ramazan’a kadar tarif olarak içeçek ağırlıklı gitmeyi düşünüyorum, aralarda parfe de olabilir. Zaten Ramazan’a kadar buralara pek uğrayan da yok ne de olsa :))
Bugünün serinliği yine hem doyurucu, hem serinletici bir şek tarifi.. Bu şekilde meyve sevmeyen çocuklarınıza da meyve yedirmiş olursunuz.
Daha önce defaatle söylediğim üzere ben gazoz ve meyveli soda seven biriyim. Lakin hazır içecek tüketmeyi de tercih etmiyorum. O yüzden mümkün olduğunca özellikle yaz aylarında evde kendi asitli/asitsiz meyveli karışımlar yapıp içiyorum. Maalesef evde de yapıyor olsam şekerden pek uzak duramıyorum, o yüzden siz yapmak isterseniz şeker miktarını damak zevkinize göre ayarlayabilir, hiç şeker ilave etmeyebilir hatta agave şurubu gibi şeker alternatifi ürünler kullanabilirsiniz.
Şekerli veya şekersiz sonuç olarak gerçek meyveli içecekler dolaplardan eksik olmasın. :)
Hafta sonu yeğenlerimle otururken aklıma sıcak çikolata yapmak geldi. Hem onlara hiç yapmamıştım hem de portakal mevsimi geçmeden mis kokulu bir çikolata içmek güzel olurdu. Fotoğrafları çekerken acaba tarifi seneye mi versem, havalar güzelleşti diye düşünmüştüm ama ilkbahardan sonbahara geçiş yaptığımız bu serin günlerde sizler de yapıp afiyetle içebilirsiniz.. :)
Son Yorumlar