Aralık ayına uygun fotoğraflar çekmek istedim, nasıl olmuş? Kırmızı rengi Aralık ayına çok yakıştırıyorum ben; sanırım çoğumuz hem fikiriz bu konuda. Yeni yıl kutlasak da kutlamasak da vitrinlerin kırmızıya boyanması, güzel kokinalar, kar, kardan adam, bol tarçınlı salep, sıcak çikolata, kestane insana mutluluk veriyor.
Bu sene kokinaya para vermedim, ayrıca bunun için de mutluyum. :) Küçük Çamlıca’dan topladım, dikenleriyle ellerimi çize çize.
Biliyorum hepiniz instagramdaki videolu tarifçilerin hayranı oldunuz ve hatta ara ara bu sebeple sitem etmemden sıkıldınız ama (gerçi sıkılmış olamazsınız çünkü okumuyorsunuz) ben dümdüz tarif paylaşmaya devam ediyorum. :) Üstelik ekmek tariflerinin havada uçtuğu bir dönemde kalkmış rafine şekersiz kurabiye tarifi vermeye gelmişim.! Efendim şuan sabah pişecek ekmeğim mayalanıyor, onun da tarifini vereceğim ama ekmek kategorisinde hali hazırda farklı farklı tariflerim var, onu da hatırlatmak isterim…
Ne ara bir ay geçti hiç anlamadım… Her hafta yeni bir tarif denesem kış sebzeleriyle demekle geçti ama onu biliyorum; sonuç olarak ortada yeni bir tarif yok. Misafirlerimiz için kurduğum kahvaltı sofraları haricinde neredeyse fotoğraf bile çekmedim, çünkü fotoğraf makinemde anlamadığım bir sorun var, gidip lensi temizletmeli ve bakım yaptırmalıyım ama üşeniyorum. :) Elimdekiyle idare etmeye çalışırken de bir şeylerden soğumuş oluyorum.
Haftanın ilk gününden hepinize esenlikler dilerim! :)
Bazen evde canım sıkılıyor ve sokaktan çocuk sesleri duyuyorsam kalkıp kek veya kurabiye yapıyorum. Piştikten sonra da birazını kardeşime ayırıp, kalanına çocuklara veriyorum.
Geçen gün öyle günlerden birinde kurabiye yapmak için kalktım ve aklımda hiç yokken kakaolu kurabiyeye tahin de ekledim. Hani tahin kavanozunu ne kadar çalkalasanız bile dibi ille de katı olarak kalır ya, o kısım tahin pekmez yapmak için pek uygun değildir çünkü hem kıvamını hem tadını bozar. İşte kavanozun dibinde yine öyle katı tahin kalmıştı ve kurabiye malzemelerini tezgaha çıkarırken onu da ekleyiverdim. Hem daha besleyici hem de lezzetli bir tarif olup çıktı.
Galiba bir ay sonunda bir de ay başında diye tarif vereceğim; az önce ekim ayının sonuna geldiğimizi fark edince buralara ihmal ettiğim aklıma geldi ve hemen oturdum tarif yazmak için.
Geçen günlerin birinde kahvaltı için aldığım kaymağın bitmediğini gördüm dolabı açınca ve hemen bir tarifte kullanayım dedim. Hem çocukların hem büyüklerin seveceği bir şey olsun diye düşünürken de aklıma kraker yapmak geldi.
Haftanın ortasını tatlıya bağlayalım, cuma akşamından başlayan dizi izleme saatlerin yanına vs diyerek güzel bir kurabiye, daha ince yaparsanız bisküvi tarifi ile geldim. :)
Önceki yıllarda iki tane yer fıstıklı kurabiye tarifi vermiştim. Biri burada, diğeri de burada, ayrıca yer fıstıklı diye aratırsanız kek ve muffin tariflerine de ulaşabilirsiniz. Bu sefer hem kakaolu olsun, hem daha bisküvi havasında olsun dedim ve bir akşam vakti malzemeleri çıkarttım tezgah üzerine…
Ben küçükken poğaçaların, pidelerin üzerindeki çörek otlarını parmağımla sıyırtıp, öyle yiyen bir insandım. :) Amma ve lakin bu çörek otlu kurabiyeyi yerken, resmen kendimden geçiyorum. Bir iki üç derken, biri beni durdursun kıvamına geliyor insan. Gerçi benzer malzemelerle yapılan bütün tuzlu kurabiyelere karşı aynı iştah ve hissiyat ile yaklaşıyorum!
Bu kurabiyeler son yıllarda herkesler tarafından defaatle yapıldı, ben de 7 yıl önce yayınlamıştım ilk olarak. Lakin benim bu lezzetle tanışmam ve bu sayede çörek otunu sevmem meşhur analı kızlı günümüzden Fikriye teyzenin bir gün yapıp, kursta ikram etmesi ile olmuştu. Kendisi hatırlamıyor bile ama ben hiç unutmuyorum. :) Geçen gün yine yeniden pişirince fotoğraflarını çekmiştim, bu vesile ile güncellemek istedim.
Bu arada yine yıllar önce yaptığım haşhaşlı kurabiyelerle malzeme olarak pek de farkı yok, ona da göz atmak isterseniz buradan buyurun…
Kurabiyeler bazen çay sofralarında gereken ilgiyi görmez. Hmm kurabiye mi, sonra yerim diyenler olur genelde. Ama gerçekten güzel kurabiyeler ise yendiği zaman asla bir tane ile yetinilmez. Şahsen pek çok kurabiye tarifimin asla bir tane ile yetinilmeyecek tatlar olduğuna eminim :D Hatta bunu bu işin piri kurabiye üstadı Elif abla yorumunda belirtecektir eminim! İşte bu sebeple kurabiyeleriniz gereken ilgiyi görsün istiyorsanız, onları sade zamanlarda da ikram edin. Sadece çay/kurabiye ,kahve/kurabiye gibi.
Evimizin favori kurabiye tariflerinden biri. Yediden yetmişe herkes tarafından çok sevilen bu güzel kurabiyeleri kaç tane yediğinizi sayamaz oluyorsunuz bir süre sonra. Akşam çayın yanına, öğlen çay sofralarında kapış kapış gidecek türden..
Yine blog yazmaya başladığım ilk yıllardan olan bu favori lezzeti geçtiğimiz günlerde yeniden fotoğrafladım. Belki bu akşam çayın yanına yapmak isterseniz.. :) Yılın son tarifi ile nice güzel yıllara diyerek selamlarım hepinizi.. devamını oku »
Bal kabaklı latteden sonra aklımda kurabiye yapmak vardı, zira etrafta kabaklı kurabiye ve kek tarifleri uçuşurken kayıtsız kalmak imkansız. :) Fakat bu kurabiyeyi yaptıktan sonra şöyle bir şey fark ettim ki bence kabak iki kere pişince tadını kaybediyor. Çok güzel kurabiye ve bisküviler oldu ama kabaklıdan sonra baharatlı fındıklı gibi oldu, ya da ben daha fazla kabak tadı aradığım için bana öyle geldi.
Son Yorumlar