Merhaba!
Yeni hafta hem Şubat ayının son haftası, hem de baharın müjdecisi Mart ayının ilk haftasına gebe. Tıpkı hayat gibi, iyilik ve kötülük, başlangıç ve son, umut ve umutsuzluk hep içi içe. Rabbim kendisinden umut kesenlerden etmesin bizi, hayırlı günler göstersin inşallah.

Mandalina reçeli bu ay evde kilolarca kaynadı bizim evde. Her pişenden biri eve ayrıldı, kalana eşe dosta dağıtıldı. Yıllar önce Antalya’dan koyu turuncu kabuklu, kokulu mandalina getirdiğim gün başladı bizim evde mandalina reçeli yapmak. Geçen gün yeniden fotoğraflarını çekince sizlerle de yeniden paylaşmak istedim.

Şeftali çok sevdiğim yaz meyvelerinden biri. Her türlü tatlıya da çok yakışıyor, siz de bugüne kadar yayınladığım her çeşit sütlü tatlı, pasta ve içecek tariflerine ulaşmak için linki tıklamanız yeterli.. :)

Bugünkü tarifimiz ise kahvaltıların baş tacı marmelat. Aslında ben marmelattan ziyade reçel severim, taneleri görmem ve hissetmem gerekli, ama marmelata da hayır demem. Hem marmelatı kek ve kurabiyelerinizde de kullanabilirsiniz. Son bir cümle daha yazıp tarife geçiyorum; marmelat yapacağınız zaman pazarda daha olgun, hatta meyve tezgahında ayrılarak fiyatı da ucuzlatılmış olan meyveleri seçmeniz daha uygun olacaktır.

devamını oku »

Merhaba! :)

Evlerimizde bir yandan Ramazan telaşı başlamışken, diğer yandan da kışlık hazırlıklar başladı. Çilekler kaynatıldı,reçeller kavanozlandı, bir kıstı poşetlenip dondurucuya kaldırıldı. Peki şimdi ne zamanı? Tabi ki vakti geçmeden bezelyeleri ayıklayıp dondurucuya kaldırma zamanı..

Bezelye nişasta, lif, antioksidan, karoten ve protein oranı yüksek bir sebzedir.  C vitamini yönünden diğer baklagillere göre daha zengindir. İçeriğinde C vitamini yanı sıra ; A vitamini, B vitamini, demir, fosfor ve potasyum gibi mineralleri barındırır.Beyindeki nörolojik hastalıkların tedavisine yardım eder.Harika bir prebiyotik etkisi vardır.Sindirim sisteminin rahatlamasına yardım eder.

devamını oku »

Bizim kültürümüzde yazın soğuk içecek dedin mi akla gelenler, buz gibi limonata, şerbet, hoşaf ve tabi ki ayrandır. Hatta hepinizin malumu yazın sıcak geçen iftarlarda Osmanlı Mutfağı’nın onlarca çeşidi olan hoşaf ve komposto ikramları buzdan kaselerle yapılırmış.

Şimdi siz diyeceksiniz ki; kültürümüz dedin, hoşaf ayran dedin de bu ne perhiz bu ne lahana turşusu :) Demem o ki bu saydığım içeceklere yaz-kış içmeye ben de bayılırım ama havalar ısınınca gelsin soğuk kahveler, gitsin smoothieler moduna da geçiyorum. Özellikle sıcak havalarda arkadaşlarımda bir kafede buluştuysam tercihim bu tarz içecekler oluyor.

Kültür demişken frappénin komşumuz Yunanistan’a ait olduğunu da söylemeden geçmeyelim. Baklava bizim, soğuk kahve onların olsun. :)

devamını oku »

İnsan eski bloggerlardan olunca pek çok temel tarifi yıllar önce paylaşmış oluyor. Her mevsim tazesi yapılan reçeller, turşular gibi tarifleri veya soğuk/sıcak içecekleri tekrar tekrar yaptığında paylaş/a/mıyor. Eskiden paylaştığım fakat fotoğraflarını beğenmediğim tarifleri, yeniden yapıp fotoğraflayınca tekrar paylaştığımı zaten biliyorsunuz, lakin hem fotoğrafı güzel hem tarifi eski olanlar bir iki yıldır hayatımızda var olan instagramda paylaşılanlar arasına karışıp gidiyor. Gönlüm buna razı olmasa da üzerinde çok da düşünmemiştim ne yapsam diye, derken geçenlerde Şahika’ya bir fotoğraf hakkında fikrini sorduğum zaman aldığım cevapla, “şimdi tav mevsimi” köşesi yapmaya karar verdim.

devamını oku »